Bu yazıyı daha önce Laf Salatası isimli bloğumda yayınlamıştım. O blog silinse de gezi yazılarımı arşivlemek istediğim için buraya da ekledim. Bu notu gördüğünüz yazılar eski yazılarım. Keyifli okumalar...
Bana yeni yollar görünmüşken üstümü serilmiş ölü toprağını silkeleyip, yeniden yollara dönme, hikayelere kulak verme zamanı gelmişken kaç zamandır ihmal ettiğim Urfa'yı anlatmak istiyorum size.Mardin'den çıkıp, Göbeklitepe'ye uğradıktan sonra Urfa'ya doğru yol alırken, önce Harran'dan geçeceksiniz.Harran her zaman davetkar.Harran'da Urfa'nın Peygamberler Şehri olmasından nasibini almış. İbrahim peygamberin yaşamının bir bölümünü burada geçirdiğine inanılıyor.Bu coğrafyalar hep paradokslarıyla büyülüyor, içimi acıtıyor.Bir yanda dünyanın en eski üniversitelerinden biri olan Tarihi Harran Üniversitesi, bir yanda 3000 yıl önce üniversitesi olan bir alanda yaşayıp, okuma yazma bilmeyen kız çocukları.Harran'a gittiğinizde İngilizce de rehberlik yapacak küçük çocuklarda karşılaşmanız olası.Öyle insanlar var ki sizin akademik İngilizce'nizi taş çıkartıyorlar.Birkaç dilde, bir paragraf uzunluğunda konuşmaları ezberlemişler, çatır çatır anlatıyorlar.Anlaşma baştan yapılmış kabul ediliyor, soru sormak yok! :)Tarihi Harran Üniversitesi kalıntılarının yanısıra Harran Kültür Merkezi'ne gidip konik evleri de görmenizi öneririm.Bahçesinde içeceğinizi yudumlayabilir, içeride renklerle dans edebilirsiniz.Harran'dan sonraki adres Urfa. Manici Hotel'e yerleşip akşam yemeği için tekrar dışarı çıkıyoruz.Oteli kendim ayarlamadım; ama şehrin tam merkezinde, Balıklı Göl'e iki dakika mesafede, temiz, konforlu.Kahvaltısı açık büfe, bahçesi güzel, lobisi hoş!Urfa Sokakları ise çok daha güzel
Otelin hemen yanındaki çarşıYemek için otelden ünlü diye Sembol Ocakbaşı'nı tavsiye ettiler.Güzel; ama ünlü olmaktan başka bir özelliği yok :)Urfa'ya gidince sıra gecesi olmazsa olmaz; ama iyi bir yer bulmak lazım.Sanırım çoğu tur sıra gecesi organizasyonlarını da paketlerine ekliyor, yemek yerken sıra gecesinin de tadını çıkarabiliyorsunuz. Biz yemekten sonra gittik ve müzik de gürültüden ibaretti. Şu anda ismini hatırlayamıyorum; ama şöyle bir konaktı.Sabah Nemrut'a doğru yol alacağımızdan (sonra havanın kötü olması sebebiyle Antep oldu o:) ), Balıklı Göl'ü gece ziyaret ettik. Kutlu doğum haftası da olunca etraf daha bir şen, camilerden gelen mevlid sesleri ile Urfa'nın o ruhani yönü daha bir hissedilirdi.Balıkları da besledikten sonra Urfa'ya veda edebiliriz :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder