İlk durak Mardin Artuklu Kervansaray oteli idi.Sırayı bozmamak için otel ve restaurantlarda bahsedeyim, gezilecek yerler bir sonraki yazının konusu olsun.Otel otantik, ortam hoş, tek eksisi çok da temiz olmaması ve kahvaltının açıkbüfe olmaması.Otelden muhtelif görüntüler..Lobi.Ve Mardin evleri.Mardin'in o güzel evleri kadar göze çarpan bir diğer mimari yapı da minareleri.Öyle güzel işlenmişler ki..Bu minarelerden gelen ezan sesi de ayrı bir güzel.Biz kendi aramızda bunu bölgedeki imamların anadillerinin muhtemelen Arapça olmasına bağladık.O kadar gezince acıkıyorsunuz haliyle:)Biz yemeklerimizi 2 gün boyunca Antik Sur'da yedik.İlk gece otelden orayı tavsiye ettiler, ikinci gün farklı bir yere gitmeye niyet etmiştik, fakat mekanın manzarası dışında hiçbir şeyini beğenmeyince yine Antik Sur'a döndük.Antik Sur'da fasıl, yemek, eğlence ne ararsanız var.Ve özellikle belirtmeliyim ki her şey turistik.Bir anda ortaya kocaman bir kapta kaburga dolması geliyor, o gidiyor çiğköfte yoğuruluyor..Kaburga DolmasıÇiğköfte yoğurma seansı...Biraz da oynayalım:)Başın üzerinde bardak olunca daha etkili oluyor:)Gezinin en güzel yönlerinden biri de bu devasa ayranlardı.Normal yoğurda koyun yoğurdu eklenerek yapılıyormuş ve gerçekten çok lezzetli.Mardin'de görülecek çok ama çok yer var.Bir gün bunların ancak çok sınırlı bir kısmına yetti.Eski Şehir'in merkezinde gezilmesi gereken yerlerden biri de çarşı.Mardin'in de bakır işi ünlü..Adım başı bakırcılar var.Fiyatlar biraz pahalı, ama almasanız da çarşıdan geçerken bakırcıların sesini dinlemenizi tavsiye ederim.Mardin'den alınacak başka bir şey ise badem şekeri.Alıp bol bol dağıtmak gerek:) Mavileri de güzel; fakat bej rengi kahveli ve baharatlı olanını daha çok sevdim ben.Mardin'in sabunları da meşhur, doğal sabun seviyorsanız veya sevecek birilerini biliyorsanız sabun almanızı tavsiye ederim.Ancak..Mardin'de her şey çok pahalı geldi bana. Son gün Antep'e gidip orda benzer ürünleri daha uygun fiyatlara görünce kuruntu yapmadığımızı , Mardin'in gerçekten pahalı olduğunu görmüş olduk.Hele ki aynı hafta bir arkadaşım davetiyle Ankara Congresium'da yapılan Avrasya Hediyelik Eşya Fuarı'nda Mardin'de 5 liraya satılan sabunların Ankara'da 2 liraya satıldığını görünce ne diyeceğimi bilemedim.Bilemiyorum belki de Mardin'dekilere maliyeti fazladır:)Almanızı özellikle tavsiye edeceğim bir şey var ki o da Zafaran Çayı.Bir sonraki yazıda anlatacağım Deyrul Zafaran Manastarı'nın kafesinde tattığım çaydan almayı kafeden aniden kalkınca unutmuştum. Bahsettiğim fuarda o çaydan görünce yaşadığım mutluluğun tarifi imkansız desem abartmış olmam herhalde:)Safran, tarçın, zencefil gibi baharatları seviyorsanız çayı seveceğinizden şüphem yok.Afiyetle için:)
20 Ocak 2017 Cuma
Mardin
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder