Bu yazıyı daha önce Laf Salatası isimli bloğumda yayınlamıştım. O blog silinse de gezi yazılarımı arşivlemek istediğim için buraya da ekledim. Bu notu gördüğünüz yazılar eski yazılarım. Keyifli okumalar...
Mardin'de beni burda bıraksalar ya dediğim, safran, tarçın kokularıyla yaşar giderdim diye iç geçirdiğim büyüleyici bir mekan Deyrulzafaran.
Mardin'de beni burda bıraksalar ya dediğim, safran, tarçın kokularıyla yaşar giderdim diye iç geçirdiğim büyüleyici bir mekan Deyrulzafaran.
Hoşgeldiniz!
İçeri girip o güzel kafede soluklanmak isterseniz bademli kurabiye, badem şekeri eşliğinde Süryani kahvesi iyi fikir! Öve öve bitiremediğim Zafaran çayını da es geçmeyin ;)
Gezmeye hazırsanız, uyacağınız kurallar var.
Manastır faal halde olduğundan gezerken orada yaşayan ve ibadet eden insanlar olduğunu aklınızdan çıkarmamanız gerekiyor. Manastırda 20 kadar öğrenci var, ve Suriye'den gelen Süryaniler'den de burada kalanlar var.
Bu konuda anlaştıysak sessiz sessiz gezebiliriz.
Aradabir başınızı yukarı kaldırıp böyle güzelliklere bakmanızda fayda var:)
Manastırda görülebilecek çeşitli alanlar var. Bunlardan biri de manastırda vefat eden Süryani rahiplerin gömüldüğü bu alan. Yeni biri öldüğünde beton mezar açılıp, ölü içine konuluyor ve mezar tekrar kapatılıyormuş.
Bu kısım da güneş tapınağı.
Yukarıda bahsettiğim gibi manastır faal, burası da ibadete açık olan kısım.
Manastır içinde ibadethane, tapınak, ve öğrencilerin yatakhanelerin, yemekhane vb diğer alanların bulunduğu büyük bir kompleks.
Hep güneşli günlere açılsın kapılar.
https://youtu.be/d95Bs3wfPLU videoyu izlemek için tıklayınız
YanıtlaSil