British Museum, Londra

Bu yazıyı daha önce Laf Salatası isimli bloğumda yayınlamıştım. O blog silinse de gezi yazılarımı arşivlemek istediğim için buraya da ekledim. Bu notu gördüğünüz yazılar eski yazılarım.  Keyifli okumalar...

İngiltere'de, hatta sanıyorum Avrupa'nın büyük bir kısmında çok büyük müzelere ücretsiz girilebiliyor. 

Bir yere ücretsiz girebilmenin en iyi yönü ise istediğiniz kadar gidebilmek:) çünkü bu müzeler bir günde gezilebilecek gibi değil. Görmüş olmak için giderseniz, şöyle bir bakıp çıkabilirsiniz; ama tarihe, arkeolojiye meraklıysanız ve her bir eseri tek tek görmek istiyorum diyorsanız bir hafta ancak yeter.

Biz malesef görmüş olmak için gidenlerdendik; ve o gün ilk defa gel ben de senin fotoğrafını çekeyim diyen bir arkadaşımla gitttiğim için fotoğraf manyağına dönmüş halde gezdim:) 

Bu görüntü size ne kadar kalabalık bir yer olduğu hakkında fikir verecektir. 

Kalabalıktan korkmuyoruz, içeri doğru emin adımlarla ilerliyoruz.. 

İçeride görülecek çok ama çok şey var. 

Sergi salonları biraz karanlık olduğu için fotoğraflar çok iyi değil, o yüzden sadece birkaç tanesini paylaşacağım. 

British Museum Londranın göbeğinde:) Bloomsbury civarında, Great Russell Street'te.  

Site sine de bir göz atmak da fayda var.  

Nesrin Londra'dayken başka neleri gezmiş derseniz buraya, farklı gezi yazıları da olsun derseniz  şuraya buyrun,