Bu yazıyı daha önce Laf Salatası isimli bloğumda yayınlamıştım. O blog silinse de gezi yazılarımı arşivlemek istediğim için buraya da ekledim. Bu notu gördüğünüz yazılar eski yazılarım.
Bu yazının ilk bölümünü yazalı uzun bir süre oldu, haydi bakalım gelsin ikincisi.Biz tatilimizi Marmaris'in Aksaz beldesindeki kampta geçirmiştik, o yüzden Marmaris merkezine sadece bir gün gidebildik, o bir günlük gezide de birkaç yer gördük. Ben bir yere gittiğimde aman geldim, şunu da göreyim bunu da göreyimden ziyade orda keyifli vakit geçirmeyi tercih ettiğim için bu yazı da bu doğrultuda hazırlandı. Baştan uyarımı yapayım ona göre:) İşte huzurlarınızda günübirlik Marmaris rehberi!Marmaris merkeze, yani İçmeler'e gittiğinizde tabi ki denize girebilirsiniz. Benim çok deniz sevgim olmadığından, kaldığımız yerde giriyoruz, burda kalabalıkta da girmeyelim canım diyerek bu şıkkı eledik biz. Arabayla gidiyorsanız ana caddeler üzerinde cüzi fiyatlara gün boyu park edebilirsiniz. Anlatacağım her yer yürüme mesafesinde zaten. Biz yine de önce arabayla bir ilçe turu atıp, kaleye yakın bir yere park etmeyi tercih etmiştik.Böylece görülebilecek ilk yerin kale olduğunu da belirtmiş oldum :)Marmaris Kalesi, Yat Limanı arkasında yüksek bir noktada yer alıyor. Marmaris.gov.tr'de kale ile ilgili sayfada yazdığına göre Seyahatname kaleden söz eden tek yazılı kaynak."17. yüzyılda Muğla çevresini gezen Evliya Çelebi, Kanuni Sultan Süleyman’ın Rodos Seferi öncesinde, kalenin yaptırılması için emir verdiğinden ve kalenin sefer sırasında askeri üs olarak kullanıldığından söz ediyor. Evliya seyahatnamesinde Kalenin ana kaya üzerine dört tabyalı olarak inşa edildiğini, düzgün taşlardan örülmüş 400 ayak duvarı olduğunu, giriş kapısı üstünde bir kitabe, içerde dizdar, imam, kayyum ve nöbetçiler için birer oda bulunduğu”nu söylüyor."Bir de ismiyle ilgili başka bir rivayet varmış, bana çok inandırıcı gelmedi, ama gülün diye onu da paylaşıyorum :)Rivayete göre Kanuni Sultan Süleyman bu kaleyi gördüğünde beğenmemiş ve mimarını astırmıştır. Burada öldürülen mimardan sonra “Mimarı As” anlamından Marmaris ismini almıştır.
Kalenin içinde çeşitli yerlerde kalenin tarihi ile ilgili bilgiler mevcut. Yine kalenin ev sahipliği yaptığı Marmaris Arkeoloji Müzesinde de gezdiğiniz her bölümde tanıtıcı tabelalar mevcut. Müzede ise civardaki Knidos, Burgazada ve Hisarönü örenyerlerinden getirilen eserler sergileniyor.
Bahçede sergilenen amforalarBahçeden girişi olan kapalı mekânlardan ikisi arkeoloji salonu olarak düzenlenmiş durumda. Bu salonlarda ve bahçede bölgeden toplanan taş eserler, Hellenistik, Roma ve Bizans çağlarına ait amforalar ile Knidos, Burgaz, Hisarönü kazılarında açığa çıkarılan pişmiş topraktan yapılmış kandiller, şişeler, figürinler, çeşitli kaplar, cam eserler, ok uçları, sikkeler ve süs eşyaları sergileniyor (marmaris. gov.tr) :)Kapalı salonda sergilenen büstler, heykelciklerAntik dönem takılarıBir de Osmanlı Dönemi sonuna ait günlük yaşamla ilgili dokuma, halı, kilim, mobilya, bakır mutfak eşyaları, silahlar ve süs eşyalarının sergilendiği Etnografya Salonu var.
Kalenin bahçesindeki mezar taşlarıSon olarak kale sabah 08.00- 12.00 sonra 13.00-18.00 arasında Pazartesi hariç her gün açık. Giriş ücreti de sanırım 3 liraydı.Kale, müze sevmeseviz bile Marmaris manzarasını seyretmek için kaleye gitmenizi tavsiye ederim. Gerçi aynı şeyi bir sürü restorandan da yapabilirsiniz, ama olsun, kale başka:)Kaleden yat limanı manzarasıSurlardan bahçeye bakış.Surlar..Kaleyi gezdiniz yoruldunuz, öyleyse haydi kale içine..Önce bu muhteşem merdivenlerin başlangıç noktasındaki küçük çaycıda bir kahve molası veriyoruz. İsterseniz sahildeki restoran veya cafeleri de tercih edebilirsiniz, tabi aradaki ciddi fiyat farkını göz önünde bulundurarak:) Biz bu çay ocağına tesadüfen rastladık, önce bir çay molası verdik, akşamüstü dönüşte de kahve içip pembe çiçeklere son bir bakış atmak için tekrar uğradık.Kahvenizi içip enerji topladıysanız, haydi gelin kale içinde dolaşalım.Boş boş gezin sokaklarda, bakalım nelere rastlayacaksınız...
Pembe çiçeklere mi?Böyle bir manzaraya mı?Kale içini, çarşıyı, sahili gezdiniz, doğal olarak karnınız acıktı. Peki nereye gideceksiniz? Dediğim gibi sahilde bir sürü mekan var. Girişteki fiyat listelerine göre ortalama bir tabak yemek 30 lira civarı. Biz yine aman kenardan olmaz, dur Marmaris'i yukarıdan görelim diye ve tabi trip advisor sitesindeki yorumları da dikkate alarak Panorama Bar & Restoran'ı tercih ettik.Deniz mahsülleri graten.Burda da yemeklerin fiyatı aynıydı, farkı manzarası..Restorandan çıktıktan sonra sahilde son bir tur atmayı unutmayın.O kadar gezdiniz gezdiniz, kimseye bir şey almadan mı gideceksiniz. Vallahi çok ayıp, duymamış olayım :)Bir sonraki yazıda yine günübirlik bir Fethiye gezisiyle görüşmek üzere.
--
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder