5 Temmuz 2018 Perşembe

Alanya Kalesi, Antalya



Tatilimizde Antalya'da konakladığımız için Alanya'ya gitmek gibi bir planımız yoktu aslında. 
Her şey hadi Manavgat Şelalesini görelim diyerek yola çıkmamızla başladı. 
Şelaleye gidince öyle bir hayal kırıklığı yaşadık ki; ancak 10 dakika falan durabildik. 
Buraya kadar gelmişken zaten Alanya'ya da 1 saat kaldı hadi gidelim diyerek yola devam ettik. 
Sahil boyunca sıralanmış otelleri aşarak Alanya'ya ulaştığımızda böyle şahane bir manzara karşıladı bizi. 


Vaktimiz kısıtlı olduğu için biz rotayı direk Alanya Kalesine çevirdik. 


Kartpostallarda sıkça gördüğümüz Alanya Kalesi, şehir manzarasını en iyi görebileceğiniz yerlerden. 
Kültür Bakanlığına bağlı bir açık hava müzesi olan kaleye giriş ücreti 15 TL. Müzekart ile ücretsiz girebiliyorsunuz.   Kalenin girişine kadar giderseniz 5 TL de otopark ücreti talep ediyorlar. 100 metre aşağıdaki restoranların yanına park ederseniz ücretsiz. 


Tarihi Hellenistik döneme kadar uzanan kale bugünkü ihtişamına Selçuklu döneminde kavuşmuş. Toplamda 6.5 km'ye varan sur uzunluğuna sahip. Üstteki fotoğrafta görünen Kızıl Kule ise Alanya'nın ikonik yapılarından. 




Kale içinde o dönemden kalmış su sarnıçları var. 
Açıkçası müze kısmının zaten içinden tırmanarak geçtiğiniz kısımdan çok da büyük bir farkı yok.  Giriş ücreti vermek istemeyenler, kale beni cezbetmiyor diyenler için de manzarayı izleyerek keyifli vakit geçirebileceğiniz yerler var. 

Yol boyunca çeşitli seyir noktaları var. Yol müsait olduğu taktirde arabanızı park edip manzaranın tadını çıkartabilirsiniz. 


Diğer bir tercih de yol kenarında yer alan manzaralı restoranlarda oturmak. 
Bizim tercihimiz Maldan Restaurant oldu, ve çok memnun ayrıldık. 

15.00 gibi geç bir saatte gitmemize rağmen uzun uzun oturabilmek için kahvaltı yaptık. 
Kişi başı 30 TL'ye muazzam bir Hatay kahvaltısı vardı.  


Özellikle ceviz reçelleri muhteşemdi. 



Alanya manzarasına rakip olabilecek tek manzara. 
Çayın arkasında görünen pişi manzarası :)  


Ve karşınızdaki manzara. 
Korsan gemisi görünümlü tur teknelerinin de apayrı bir hava kattığını belirtmek gerek. 
İnsanı alıp adeta geçmişte kaledeki hayata götürüyorlar. 
Bu da 3 günlük kısa tatilimize sığdırdığımız kısacık bir Alanya gezisi oldu. 
Antalya'da görebildiğimiz diğer yerler ile ilgili yazılara buradan ulaşabilirsiniz. 

4 Temmuz 2018 Çarşamba

Kurşunlu Şelalesi, Antalya





Antalya'da en çok bilinen üç şelale var. Manavgat ŞelalesiDüden Şelalesi ve Kurşunlu Şelalesi. 
Daha önceki Antalya yazılarımda Manavgat Şelalesinde yaşadığımız hayal kırıklığından bahsetmiştim. Kurşunlu Şelalesi ise tüm bunları unutturacak türden.  Vaktiniz varsa hepsini görmek isteyebilirsiniz elbette; ama bizim ancak bir tanesine gidecek zamanımız var diyorsanız ben tercihiniz kesinlikle Kurşunlu Şelalesi olsun derim.


Kurşunlu Şelalesi Tabiat Parkı Antalya- Isparta Kara yolu Aksu sınırları içerisinde yer alıyor.  Toplu taşıma da mevcut. Özel aracınızla geldiğinizde tabiat parkı girişinin hemen karşısındaki otoparka aracınızı ücretsiz park edebilirsiniz.

Burası oldukça büyük bir alan. İçinde çocuk parkında piknik alanlarına kadar çok farklı bölgeler var. Tüm bunlara 6 TL giriş ücreti ödeyerek erişebiliyorsunuz.  Oyuncakları ahşap, zemini kum çok güzel bir parkı var. 



Girdiğinizde evet Manavgat'taki gibi restoranlar, satıcılar olması  ilk etapta rahatsız edici olabiliyor. Ancak Kurşunlu Şelalesi Manavgat'tan farklı olarak çok büyük bir alana yayıldığı için o 'çığırtkan' kalabalığını es geçip yürümeye başladığınızda bambaşka bir dünya ile karşılaşıyorsunuz. 

Şöyle bir dünya... 




Kurşunlu Şelalesi tabiat parkı birbirine bağlı 7 minik şelale ve  bunların göletlerinden oluşuyor. 
Park 33 hektarlık bir alana yayılmış, ve 2 km civarı yürüyüş parkuru var. 
Bol engebeli bir yürüyüşe, bolca merdiven inip çıkmaya hazırlık gitmek gerekiyor. 

Şelaleye indiğinizde size farklı rotalar sunuluyor. 
İsterseniz ana şelaleyi görüp çıkış tabelasını takip edip gidebileceğiniz gibi dilerseniz Küçük Şelale, Nilüferli Şelale, Bitki Tüneli gibi alternatif rotaları da takip edebilirsiniz. 


Gezenti Tosbik Bitki Tüneli rotasında. 

Çocuklarla gezmek genel anlamda mümkün; ancak özellikle şelale inişinde merdivenler sürekli dönüyor ve kenarlarında korkuluk gibi bir koruma yok. Orman içinde de patikalar dar, aşağısı uçurum olduğu için çocuğunuzu gözünüzün önünden ayırmayın. 




Nilüferli Şelale yakınlarından bir manzara. 

Tabi mevsim itibariyle nilüfer görmek mümkün olmadı. 

Gezinin en keyifli kısımlarından biri ise Küçük Şelale rotasının sonunda yer alan Osmanlı Kahvesi'nde verilecek mola. 

Şimdi bir dakikalığına gözlerinizi kapatıp şu ağaçların arkasında görünen yerde oturup çayınızı kahvenizi yudumladığınızı hayal edin. Fonda da şelalenin sesi..  

Karşınızda şöyle bir manzara.. 


Masanızda otururken ziyaretinize gelen bazı minik arkadaşlar olabilir. 


Cafenin fiyatları çok ucuz değil; ancak böyle bir yer için genel servis kalitesi de eklenince makul. 
Hele ki Manavgat Şelalesindeki soygun ile karşılaştırınca çok makul. 
Tüm bu özellikleriyle ile bizim çok keyif aldığımız bir rota oldu Kurşunlu Şelalesi. 
Hem şelaleyi izledik, hem doğa yürüyüşü yaptık. 
Çocuklar için de farklı bitki türlerini görmeleri, suyun farklı formlarını tanımaları açısından çok öğretici bir yer. 
Antalya'da başka neler yaptık görmek için buraya tıklayabilirsiniz. 


2 Temmuz 2018 Pazartesi

Adanus Börekçisi, Ankara

Madem Ankara'ya geri döndük; o zaman Antalya yazılarına biraz ara vererek, Ankara'daki son keşiflerden bahsetme zamanı da gelmiş demektir. Hem de tam da videodaki gibi dumanı üstünde olanlardan! 



Ankara'daki  yeme- içme hesaplarını takip edenlerin çok iyi bileceği gibi, bu hesaplarda sık sık "Ahh Ankara'da tam anlamıyla güzel bir börekçi bulamadık" şeklinde serzenişlerde bulunulur.

29 Haziran 2018 Cuma

Manavgat Şelalesi, Antalya



Manavgat Şelalesi sanırım coğrafya kitaplarında adına en sık rastladığımız şelale. 
Bizim içinse Antalya gezimizin en büyük hayal kırıklığı olarak kalacak. 

Şöyle ki Antalya merkezden kilometlerce yolu bu şelaleyi görmek için gittik; ancak görebildiğimiz  şey doğanın tahribatı ve yerli turistin "kazıklanması" oldu.  
Manavgat Şelalesine giriş ücreti kişi başı 6 TL. 

Antalya, Kaleiçi


Antalya demek çoğunlukla deniz, güneş, kum üçlüsü demek olsa da bu üçlüden sıkıldığınız noktada, ya da akşamları farklı bir yer görmek istediğinizde sizi turkuaz denizin dünyasından alıp bambaşka bir yere götürüyor Kaleiçi..

13 Haziran 2018 Çarşamba

Eski Meclis Binası (Cumhuriyet Müzesi), Ankara



 Ankara'ya gelen turistlerin ilk uğrak noktası olsa da, Ankaralıların "bugün gideriz", "nasılsa hep buradayız" diyerek gezmeyi ertelediği yerlerden biri var bugünkü blog yazımda.  Cumhuriyet Müzesi olarak da bilinen Eski Meclis Binası yıllardır önünden geçmemize rağmen bir türlü tam anlamıyla gezmediğimiz bir yerdi.  Kısmet tosbikle gezmekmiş :) 

6 Haziran 2018 Çarşamba

PTT Pul Müzesi, Ankara



Posta pulunun seveninin çok olduğunu muhakkak duymuşsunuzdur, peki ilk pul nasıl ortaya çıktı, ya da pullar ne işe yarar  hiç düşündünüz mü?

Ankara'da yer alan PTT Pul Müzesi tam da bu hikayeyi anlatmayı amaç edinmiş.
İlk kez İngiltere'de 1840 yılında üzerinde Kraliçe Viktorya'nın portresi yer alan pullar basıldığında tek amaç posta ücretini belirlemek iken, günümüzde pulların çoğalması, hatıra pullarının basılması ve pul koleksiyonculuğunun bir hobi olarak gelişimi ile pullar çok farklı bir anlam kazanıyor.  Ücret belirten bir kağıt parçası olmanın çok ötesine geçip, kültürü aktarıyor, tarihin en küçük tanıkları oluyorlar belki de.