5 Kasım 2017 Pazar

Rize: Ayder, Zilkale, Palovit ve Dahası


Karadeniz turumuzda bir günde Trabzon'u gezdikten sonra rotayı Rize'ye çevirdik.  Akşamüstü vardığımız için ilk gün yemek yiyip dinlendikten sonra sabah keşfe hazırdık!
Rize için beni en çok heyecanladıran şeylerden biri yaylalardı. O kadar güzel yaylalar var ki..
Zaten bir kere yola çıkmış olmak, Fırtına vadisi boyunca yolu izlemek bile öyle keyifli ki.
En dik yamaçların bile çayla kaplı olduğu bir coğrafya burası, dağ manzarası deniz manzarasından çok daha güzel çoğu zaman.  Kimi zaman yeşilin tadını çıkarttık, kimi zaman böylesi dik yamaçlara o evlerin nasıl yapıldığına hayret edip durduk.

İşte Rize'de gezip görülmesi gereken yerler 

Yaylalar


1. Ayder

Ayder Yaylası da artık Uzungöl gibi çok turistik çok kalabalık; ama yine de güzel.
Özellikle çocuklu aileler için böylesi kalabalık yerler bir bakıma iyi oluyor; çünkü elbette Karadeniz'in tadı yürüyerek çıksa da çocukla bu ölçüde yürümek imkansız gibi bir şey. 
Not ettiğimiz diğer yaylalar olan Elevit ve Pokut'a bu sebeple gidemedik mesela. Ayder ise bir milli parkın içinde, araç başı 10 TL gibi bir ücreti var. Hafta içi sabah erken saatte gittiğinizde aşırı kalabalık olmuyor. 

Özetle bizim için Ayder yayla turizmine giriş 101 gibi tadımlık bir yer oldu.
Uzungöl için söylediğim tüm o yapılaşmaya rağmen asaletini koruma durumu Ayder için de sonuna kadar geçerli. Evet belki her yere  ev, cafe, otel yapıldığı için  yaylayı tam anlamı ile hissedemiyorsunuz; ama yine de öylesi yemyeşil çam ormanlarıyla çevrili bir yerde olmak muhteşem bir his.





Rizeli arkadaşlardan bir hafta Ayder'e gidip de kalabalıktan çıkamadıklarını duyunca , biz sabah erken saatte çıktık.  Ona rağmen bile bomboş değildi. Zaten bölgede konaklamak için bir çok pansiyon, otel olduğundan artık küçük çaplı bir semt haline gelmiş. 



Ayder Yaylasına gelip de bu salıncağa binmeyen yok herhalde.
Gezenti Tosbik de eksik kalmadı tabi ki:)



Ayder modası:) 


Yayla otellerle kaplı olsa da hala insanların konakladığı böylesi güzel yayla evleri de var. 
Ağustos ayında bile gündüz sıcak olsa da gece soba yakıyor olabilirler. 



2. Fırtına Vadisi

Ayder'e, Palovit ve Zilkale'ye giderken zaten Fırtına vadisinden geçmiş oluyorsunuz. Açıkçası Rize'nin en güzel yönlerinden biri bu güzel yollar.  Misal Ayder için yola çıkıyorsunuz veya Zilkale'ye gidiyorsunuz ya geçtiğiniz yollar çoğu zaman öyle güzel ki, oradan geçip de Ayder gibi kalabalık bir yere gidince bu muymuş diyebiliyorsunuz. 

Fırtına Vadisi'nde rafting yapabileceğiniz onlarca tesis var. Kilometreler boyunca dizili tesislerden birini seçip bu macerayı yaşayabilirsiniz. Ben hiç denemeyi düşünmedim:) 



3. Palovit Şelalesi


Palovit Karadeniz'in en yüksek debili şelalesi. Yaklaşık 15 Metre yükseklikten dökülüyor. Uzaktan bile köpük köpük görünüyor. Şelaleyi yukarıdan izleyebildiğiniz bir teras, bir de döküldüğü yere inmeniz için ahşap merdivenler var. Merdivenler bize çok yorucu göründüğü için ve aşağısı çok kalabalık olduğu için Oğuzalp ile inmeyi göze alamadık.  

Palovit Zilkale yönünde. Zilkale'ye doğru giderken Çat ve Elevit Yaylası ve Palovit Yaylası olmak üzere yok ikiye ayrılıyor. Palovit ayrımından 3-4 km. Tabi Karadeniz'de üç- dört kilometre Ankara'nın üç kilometresi ile aynı değil. Yollar virajlı, yer yer bozuk olduğu için hele de üsütüne kalabalık eklenirse oldukça uzun sürüyor. Palovit'e giden yol arnavut kaldırımı. 


4. Timisvat Köprüsü 

Doğu Karadeniz'de Timisvat gibi çeşitli kemerli köprüler var.  Her birini durup incelemek mümkün olmasa da birkaç tanesinde mola verip etrafı seyretmekte fayda var. Arhavi'de Çifte Köprü en bilinenlerinden mesela. Yine Çinçiva Kahve'de çekilen fotoğrafların arka planında da sıkça gördüğümüz bir taş köprü var. Timisvat Çamlıhemşin'e giderken yok üstünde kalıyor. Siz onu aramadan o karşınıza çıkıyor. 




Ardeşen-Çamlıhemşin yolunun 10. kilometresinde yer alan köprü Köprüköy ile Hoşdere köylerini birbirine bağlıyor. 18. yüzyıldan kaldığı sanılmakta. 


5. Zilkale

Çamlıhemşin ilçe çıkışına geldiğinizde yol ikiye ayrılır. Sağa doğru Ayder, sola doğru Zilkale'ye çıkıyor. Biz hafta sonu olduğu için kalabalık olmadan görmek istediğimizden sabah Ayder'e, öğleden sonra Zilkale'ye gittik, güzel oldu. 



Zilkale daha içine girmeden uzaktan gördüğünüz manzarasıyla büyülüyor sizi.  Bu fotoğraf yanıltmasın, uzaktan çekilmiş hali değil. Kalenin hemen dibinden çekildi. 

13. yüzyılda Trabzon İmparatorluğu döneminde yaptırıldığı düşünülen Zilkale  tarihlerine şahitlik ettiği Bizans ve Osmanlı dönemlerinde daha çok askeri amaçlı gözetleme kulesi olarak kullanılmış. 


Zilkale dış ve orta surlar ile iç kaleden oluşuyor. 
Kalenin kendisi çok bir estetik güzellik sunmuyor belki; ama öyle bir konumda ki sırf buradan Fırtına Vadisini izlemek için bile gitmeye değer. 

Çocukla gitmek biraz yorucu olsa da imkansız değil. Çevrede demir parmaklıklar var, sadece en üst noktaya çıkarken merdivenler yorabiliyor; ancak zaten geze geze çıktığınız için çok yorulmuyorsunuz. Yorulduğunuzda da dinlenmek için  bir iki tane masa var.  Tabi Gezenti Tosbik gibi sürekli nereden atlasam diye düşünen çocukların elini bırakmamak gerek. 





Allah allah bu kadar yüksek bir yerden nasıl çıkabilirim diye düşünen Oğuzalp abi :)


 Çıkarken iyiydi de şimdi nasıl ineceğim diye düşünen bir adet Oğuzalp abi:) 



Üzülerek söylüyorum ki yine insanımız geçtiği yeri kirletmeyi başarmış. Gezilmeyecek gibi olmasa da yerlerde peçete başta olmak üzere çöp parçaları var. 




Zilkale'ye giriş ücreti 3 TL. Kalenin hemen yanında çay kahve içip yemek yiyebileceğiniz bir restoran ve de şu tabelası ile meşhur wc var :) 




6. Dağbaşı

Rize rehberlerinde hiç rastlamadığım; ancak Rizeli arkadaşın bizzat  bize eşlik edemediği için pişmanlık duyup, şiddetle tavsiye ettiği bir yerdi Dağbaşı. Adı gibi dağın başı bir yer.  Şehrin en tepesinde ve öyle dolambaçlı yollardan çıkılıyor ki, yayla yolları Dağbaşı'nın yollarından daha iyiydi diye düşünüyoruz. Çıktığınızda sizi bekleyen manzarayı görünce ise içinizi sadece huzur kaplıyor. Yol üstü, Dağmaran gibi çeşitli restoranlar var. Biz Dağmaran'da oturduk ve memnun kaldık. Sütlacını özellikle tavsiye ederim. Mekan 360 derece panaromik manzaraya sahip. Bir tarafa oturduğunuzda denizi, diğer tarafta şahane bir dağ manzarasını görüyorsunuz. Uçsuz bucaksız çay tepecikleri arasına serpilmiş evler... 





7. Çat Vadisi - Çat Köyü 

Rize'nin öyle bir coğrafi yapısı var ki bir yeri tarif ederken sürekli "Oradan biraz daha yukarı çıkarsan, şuraya gidiyor" gibi cümleler kurduruyor gezginlere. Zilkale'den biraz daha yukarısı da Çat Köyü. Biz gitmek için yola çıktık, vadiyi geçtik; ancak tam köye yaklaştığımızda yolun ortasındaki taşların bir kısmının çökmesi sebebiyle bütün araçlar durunca geri döndük.  Köyü göremesek de vadide öyle ilginç ağaçlar var ki sanki başka bir alemden fırlamış gibiler. 



Yeme İçme


Rize'de yeme-içme konusunda da rehberimiz sağlamdı. Tavsiye edilen yerlerin hepsinden memnun ayrıldığımız için burada da yazmak istedim. 

1. Beyda Yemek Sarayı



Ben gittiğim şehirlerin sadece turistik yerlerini değil, merkezini, çarşısını da gezmeyi seviyorum. Rize'de kaldığımız üç gün boyunca, Pazar ilçesinden kalkıp merkeze geldik iki kez, ve ikisi de Beyda Yemek Sarayı içindi. Burası Rize merkezde.  Adı gibi kat kat bir saray.  Böyle çok katlı bir yeri ilk gördüğümde bu kalabalığa girilir mi diye ürksem de hafta içi olduğu için içerisi çok kalabalık değildi. 


Buranın kavurmalı pidesi ünlü. Onu denedik; ancak ben pidesinden ziyade dönerini sevdim. 
En çok sevdiğimiz ve muhakkak denenmesi gereken lezzeti ise Turbo tatlısı. Lezzetiyle nam salmış Karadeniz sütlacına bir de kadayıf ekleyip uçurmuşlar.  

Şehrin kalabalık bir noktasında yer aldığı için otopark sıkıntı. Mecburen yol kenarlarındaki belediye otoparklarına park edip biraz yürümeniz gerekiyor.  Restoranda çocuk oyun alanı mevcut. 


 2. Çinçiva Kahve 

Çinçiva Kahve Çamlıhemşin Şenyuva'da. Burada çekilen Fırtına dizisinden sonra köy ünlenince, eskiden köylü erkeklerin oturduğu kahvehane şimdilerde bir cafeye dönüşmüş. Köylü erkekler hala mekanın giriş kısmında oturmaya devam ediyorlar. Dereye bakan kısım ise turistlere ayrılmış mecburen. 


Kahvaltıdan , balığa geniş sayılabilecek bir mönüsü var. 
Biz öğleden sonra gittiğimiz için alabalık ve mıhlama denedik. 
Alabalık denilince kiremitte alabalık beklerken, böyle bol yağlı ve minicik balıklar geldi. 
Porsiyon biraz küçük olsa da balıklar muhteşem lezzetliydi .


Yine mıhlaması da son derece lezzetli ve doyurucuydu. Tam rakamı not etmemişim; ama iki kişi 70 TL gibi bir hesap ödedik. 





3. Zua Coffee- Çamlıhemşin

Çinçiva Kahve'nin tam karşısında şirin mi şirin bir kahveci Zua Coffee.  Çamlıhemşin'de yeni nesil kahve deneyimi, ya da dağ çilekli muhallebi gibi özel lezzetler için uğrayabilirsiniz.  Hemen yanında da hem yöresel ürünler satın alabileceğiniz hem de tasarım t-shirt, kupa gibi ürünler bulabileceğiniz şirin bir butik var.  Mekanın şirinliğini tam görebileceğiniz bir fotoğrafını çekmemişim malesef; ama Çinçiva Kahvenin tam karşısında. 




4.Şelale Balık Lokantası







Rize Pazar arası  sahil yolunda  Yeniyol Köyü konumunda yer alan bu lokanta da yine tavsiye ile gittiğimiz bir yer. Önünde park yeri var, eğer karşı yönden geliyorsanız da üst geçidin altına park edip karşıya geçebilirsiniz, genelde o yönde sıra sıra araba oluyor. 

Mekanın hem dekorasyonu çok hoş, hem deniz manzarası var, hem de fiyatları makul.
                   
Balık siparişinizde yanında mısırlı ekmek, tulum peyniri ve tereyağı geliyor. 
Kılçıksız mezgit denenebilir. 

                              

Yediklerimiz arasından tek sevmediğim laz böreği oldu.  O da kötüydü diyemem ama sanki benim beklentim daha farklıydı. 

                                                           


Çocuksuz gezginleri ilgilendirmiyor; ama biz çocuklu gezginlerin bir restorana girdiğimizde orada yemeğimizi yiyebilecek kadar oturabilmemizi sağlayacak olan çocuk oyun alanı da mevcut :) 

Alışveriş

Çay, çay ve tabi ki çay. 
Ayrıca Rize bezinden örtüler, kıyafetler alabilecekleriniz arasında. 

Merakınız varsa Rize'ye kadar gelmişken Anzer balı da alabilirsiniz. 

Bitirirken...

Karadeniz gezimizin diğer durakları OrduGiresun ve Trabzon yazılarıma göz atmayı unutmayın. 
Karadeniz gezimizin tamamı ise burada . 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder