Rahmi Koç Müzesi, Ankara'ya gelmesiyle Kale bölgesinin çehresini değiştiren bir yer. Eskiden asla gidilmeyecek bölgeler listesinin ikinci sırasında yer alan kale (ilk sırada çin çin mahallesi var) bölgesi artık restore edilmiş evleri ve tasarım dükkanlarıyla şehrin en keyifli yerlerinden biri. Burada uzun uzun anlattım ama kısaca şunu söyleyebilirim ki muhakkak ama muhakkak kaleye gidin
...şehri tepeden izleyin, bölgedeki tarihi camilere uğrayın ve devşirme taş kullanımı bizzat görerek anlayın. Gitmişken acıkacağınıza göre harika bir restoran önerisi de burada saklı dursun.
2005 yılında açılan Rahmi Koç Müzesi, Vehbi Koç'un ilk iş yerinin de bulunduğu Çengel Han içerisine kurulmuş ilk etapta. Şu anda Safran Han da eklenmiş ve ziyarete açılmış durumda. Müze bu haliyle 7000 metrekarelik bir alana yayılmış. Gez gez bitmiyor desem hiç de abartmış olmam!
Bebek evlerinden, ulaşım tarihine, denizcilikten Atatürk koleksiyonuna, minyatürlerden tren modellerine kadar hemen hemen aklınıza gelebilecek her şey var bu müzede.
Tren koleksiyonu ile başladık biz.
Tren tuvaleti :)
Bebek Evleri Koleksiyonu da çok ilginç.
17. yüzyıl Almanya'sında zenginlerin hobileri arasında yer alıyormuş bu bebek evleri. Ailenin zenginlik seviyesi arttıkça evlerin detayı da artıyor.
19. yüzyılda Viktorya Dönemi İngiltere'sinde her aristokrat ailenin çocuğu böyle bir oyuncağa sahipti. Bizim Barbie evleri gibi bir yerde; ancak günümüzün plastikleri ile bu eski evlerdeki estetik ve detayın yanına yaklaşmak mümkün değil.
Yine bu kısımda Porselen Bebekler, Alman El Yapımı Ahşap Oyuncaklar ve Tütsü Kapları gibi diğer koleksiyonlar da yer alıyor.
Günlük Yaşam kısmında aklınıza gelebilecek her şey tarihi gelişimi ile yansıtılmış.
Eski fotoğraf makineleri, eski bebek arabaları ...
Bu bebek arabasından sonra otomobillerin sergilendiği kısım Oğuzalp'in en beğendiği kısım oldu.
Arabalara binemiyor diye oldukça hayıflandı gerçi ama olsun :)
Benim en sevdiğim yer ise Esnaf Sokağı olarak düzenlenen kısım.
Berberlik, kunduracılık, bakırcılık gibi çeşitli zanaatların yaşatıldığı bu bölümde çok hoş detaylar var.
Berberde rastladığımız bu koltuk gülümsetti bizi.
Hani şimdilerde arabalı, tabletli çocuk kuaförleri var ya, çok da yeni bir icat değilmiş demek ki:)
Bakırcılar
Örnek bir Eczane olarak Alı Rıza Eczanesini gezebilirsiniz. Bu eczane 1906 yılında Sivas'ta işletilen ilk eczane olma özelliği taşıyor.
Başka bir kısımda ise kırmızı karanfili ile Rahmi Koç karşılıyor sizi.
Yine en güzel kısımlardan biri de Atatürk Koleksiyonu.
Atatürk'ün kullandığı fincanlar, tabaklar..
Şu kıyafetlerle çekilen fotoğraflarını muhakkak hatırlıyorsunuzdur.
Anıtkabir'e defalarca gittim, çeşitli şehirlerde Atatürk Evleri gezdim ama hiçbiri şu kıyafetler kadar etkilemedi beni.
Belki de asker kıyafetleri ile görmeye alıştığımız portrelerinin aksine bu golf pantolonları Atam'ın insanı yönünü daha fazla vurguladığı için..
Müzede en çok duygulandıran kısım ise işte burası.
Fotoğraftaki Atatürk'ün emri ile dikilmiş ilk Türk bayrağı.
Bu müzeye tam anlamıyla enerji dayanmıyor. Gün sonunda henüz gezilecek yerler tam anlamı ile bitmemiş; ama bizim pilimiz telefonların şarjı bitmiş şekilde ayrıldık müzeden. Gezip de fotoğraflayamadığım Denizcilik koleksiyonu, Mustafa Koç anısına düzenlenen bölüm ve daha niceleri ile sadece Sanayi ve Teknoloji müzesi olmanın çok ötesine giden, hem zamanı durdurmuş hem de yaşayan bir müze olmayı başaran nadir yerlerden burası.
Bu özelliği ile de büyük, küçük herkesin seveceği bir yer olduğuna eminim.
Çocukları müze aşinalığı kazandırmak için de ideal yerlerden.
Artık Ankara'da kış kendini iyiden iyiye hissettiriyorken hafta sonunu böyle bir müzede geçirmenizi şiddetle tavsiye ederim. Rahmi Koç Müzesi'nde sık sık çocuklara yönelik atölyeler de düzenleniyor. Bu linkten müze sayfasına erişerek müze ve atölyeler hakkında bilgi alabilirsiniz.
Rahmi Koç Müzesi Pazartesi hariç her gün açık. Müzekart geçerli değil, giriş ücreti Tam 9 TL, Öğrenci 5 TL. Müzekart + sahibiyseniz gruplara uygulanan indirimli fiyattan faydalanabiliyorsunuz, 1 TL indirim oluyor.
Ankara'da çocuklu ailelere özellikle tavsiye edeceğim bir diğer müze ise ODTÜ Bilim ve Teknoloji Müzesi. Tıklayarak ilgili yazımı okuyabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder