23 Kasım 2017 Perşembe

Göynük, Bolu



Göynük, benim özel bir bağla bağlı olduğum, gitmeden sevdiğim yerlerden. Neden mi? Hemen anlatayım.

Benim lise yılları boyunca beraber iki lise değiştirip aynı sırada oturduğum bir arkadaşım var ve o Göynüklü, hatta onun düğünü vesilesiyle Göynük'ten önce onun köyünü gördüm, o telaşede vaktimiz olmadığı için Göynük'ü gezemedik.

Göynük merkezini görmek ise, Sarot Termal'e gidip oradan arkadaşımı görmeye gittiğim bir günde kısmet oldu. Yine vaktimiz kısıtlı olduğu için uzun uzun gezemedik; ama havasını soluyup kısa bir şehir turu yapmak bile çok keyifliydi.


Göynük bir citta slow. Yani sakin şehir. Türkiye'de Taraklı'nın da aralarında bulunduğu 14 sakin şehir var.

Hayat burada bildiğimiz şehir karmaşasından çok uzak. Plaza yok, asansör yok, gökdelen yok, trafik yok.  Hani şehir sevdalıları bizlerin "hayat yok" diye tarif ettiği yerlerden. Şimdi anladık ki asıl hayat oralarda. Modern şehirlerde bize dayatılan "hayat" problemli olan. Sabah 07.00'den akşam 19.00'a kadar işe yetişme telaşı, iş, işten eve dönme telaşıyla yaşadığımız, meyvenin sebzenin doğalını bulmak için tonla para döktüğümüz, çocuklara oyun oynatacak yeşillik alan aradığımız steril ve parlak dünyalarımız , yavaş şehirlerin 'hayat' tanımıyla hiç mi hiç örtüşmüyor.
Biz çocuklarımızı parkta oynatmak için vakit yaratmaya çalışırken, köydeki hayatta her şey oyun, doğa en güzel park. 




Bizde artık bulunmayan sobalar, geride bıraktığımız yavaş hayatlarımızın hızlanışının en güzel tanığı. 



İşe hep bu yüzden eskiye, eski evlere, eski yaşanmışlıklara olan sevdam.
Artık yaşayamıyoruz sanki değil mi?


Şu evlere baktığımızda hissettiğimiz yekpare zaman, bizim plaza hayatımızın dakik "meetingleri",  işlerin "deadline"ı ile ölçtüğümüz 'takvim'den çok ama çok farklı.

Göynük'te bu yekpare zamana tanıklık eden iki önemli yapı var. 
İlki Akşemseddin Türbesi, ikincisi ise Zafer Kulesi. 

Akşemseddin Hazretleri bildiğiniz gibi Fatih Sultan Mehmet'in hocası, ve aynı zamanda İstanbul'un fethini müjdeleyen kişi.  Türbe Fatih Sultan Mehmet'in isteği üzerine 1464 yılında yapılmış. 


Akşemseddin Türbesi Gazi Süleyman Paşa Camii'nin içinde bulunuyor. 
Bu alanlar çok güzel düzenlenmiş. 



Bu sandukaların ahşap işçiliği çok güzel. 




Şu köprüden geçip de ağaçların arasındaki türbeye ulaşınca bambaşka bir boyuta geçiyorsunuz sanki. 
Akşemseddin  Türbesi Göynük ile özdeşleşmiş ve Göynük turizmine katkısı da büyük. Her yıl Mayıs ayında yapılan anma etkinliklerinde Göynük çok sayıda turist ağırlıyor. 



Zafer Kulesi, bölgeye hakim bir tepeye kurulu.  Zafer adı kulenin  Cumhuriyet ile birlikte 1923 yılında ilçenin ilk kaymakamı Hurşit Bey tarafından yapılmasından geliyor.  GPS'i açıp haritaya baktığınızda  bir yol görüyorsunuz ve kuleye araç ile gitmek mümkün gibi görünüyor.; ancak değil. Yolda manevra yapmanız mümkün değil. Biz  şansımızı biraz zorladıktan sonra geri döndük, Oğuzalp'in yürüyecek enerjisi kalmadığı için çıkamadan geri döndük. Çıksak da bölge duvarları olması, yer yer de çit olmayan alanları sebebiyle biraz tehlikeli olacağı için bizi orada çok zorlayacaktı eminim. 
Ancak yürümek isteyenler için çok uzun bir yol değil. Göynük'ü tepeden görmek için muhakkak çıkmak gerek.  Alternatif olarak bizim yaptığımız gibi şehrin çıkışına  yolu tırmanıp uygun bir noktaya park edip bakabilirsiniz. Aynı hissi verdiğini pek sanmıyorum, Zafer Kulesi şehre daha yakın; ancak dediğim gibi alternatif...

Göynük'te gezebileceğiniz çeşitli konaklar da var. Bunların bazılarında konaklama imkanı da mevcut. Başlıcaları Akşemseddinoğlu Konağı,  Caferler Konağı, Beydağı Konak Otel, Türksoylar Konağı,   Müderrisler Evi ve Gürcüler Konağı ile Göynük Kültür Evi. 

Göynükte Alışveriş: 

Göynük'ten yöresel ürünler alabilirsiniz. Erişte, tarhana gibi ürünler her yerde var. 
Bolu ve civarlarında satılan kızılcık tarhanasına rastlarsanız muhakkak alın. Yine Göynük'ün iri Bombay fasülyesini ya da börülceye benzeyen alacalı fasülyesini de deneyebilirsiniz. 
Yine çarşının merkezindeki dükkanlarda el dokuması kıyafetler, renk renk desen desen şallar, örtüler mevcut.  Oğuzalp'e mekan fark etmiyor, o her yerde oyuncakçıları geziyor. 


 Göynük'e kadar gelmişken gidebileceğiniz iki göl var.  Çubuk Gölü ve Sünnet Gölü. Biz Çubuk Gölüne gidemedik , Sünnet Gölü ile ilgili yazımı okumak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz. 



Son olarak özellikle belirtmek istiyorum ki Göynük Belediyesi gördüğüm en iyi belediye web sitelerinden birine sahip. Buradan ulaşabilirsiniz. Hem Göynük ile ilgili genel bilgiler hem de otellere, gezilecek yerler ile ilgili bilgilere ulaşmak için göz atabilirsiniz. 

Bir sonraki yazıda Göynük'e komşu başka bir sakin şehir olan Taraklı ile görüşmek üzere hoşça kalın. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder